CÜMLE OLUŞTURMA – TAMAMLAMA
Cümle, bir duyguyu, bir düşünceyi, bir işi veya bir isteği ifade etmek amacıyla bir araya getirilmiş sözcük grubudur. Cümlelerde, işi yapan veya etkilenen varlığa “özne,” cümlenin sonunda bulunan ve genellikle bir yargı bildiren sözcüğe ise “yüklem” denir.
Cümle oluşturma sorularında, karmaşık bir şekilde verilen sözcüklerle kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulması istenir. Bu tür soruları çözerken, öncelikle eylemi bildiren sözcüğü bulmalı ve cümlenin sonuna getirmelisiniz. Daha sonra diğer sözcükleri, anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralamalısınız.
Cümle tamamlama sorularında ise cümlede boş bırakılan yerlere, anlamı en iyi tamamlayan sözcüğün eklenmesi istenir. Seçilen sözcükler, cümlenin anlamına ve yapısına uygun olmalıdır.
CÜMLEDE ANLAM
Neden-Sonuç Cümleleri: Yapılan bir eylemin nedenini belirten cümlelerdir. Yükleme “Neden?, Niçin?” gibi sorular sorularak ifade edilir. Örnek: “Seni arayamadım çünkü telefonum bozuldu.”
Amaç-Sonuç Cümleleri: Yapılan bir işin amacını ve bu amaca ulaşmak için neye bağlı olarak gerçekleştiğini ifade eden cümlelerdir. Yükleme “Hangi amaçla?” sorusu sorularak bulunur. Örnek: “Bildiklerini anlatmak için karakola gitti.”
Kesinlik Cümleleri: İhtimal veya şüphe içermeyen, net bir ifadeyle yapılan cümlelerdir. Örnek: “Ders bitmiştir. Herkes dışarı çıksın.”
Olasılık Cümleleri: Yaşanması kesin olmayan, ihtimal içeren cümlelerdir. Örnek: “Galiba bu konuyu anlamadı.”
Karşılaştırma Cümleleri: Var olan iki durumun veya varlığın kıyaslanması sonucu oluşan cümlelerdir. Örnek: “Emre, Osman’dan daha uzundur.”
Benzetme Cümleleri: İki benzer şeyden birinin diğerine benzetilmesiyle oluşan cümlelerdir. Örnek: “İnci gibi dişleri var.”
Örnekleme Cümleleri: Bir düşünceyi açıklamak için örnekler verilen cümlelerdir. Örnek: “Mutfak sanki aylardır temizlenmemişti: kirli tabaklar, tencereler…”
Nesnel – Öznel Cümleler: Bir bilginin veya durumun herkes tarafından kabul edildiği, sabit cümlelere “nesnel cümle” denir. Kişiden kişiye değişen, farklı düşünceler içeren cümlelere ise “öznel cümle” denir.
CÜMLEDE İFADELER
Farklı Düşünmeye Yönlendiren İfadeler: Cümledeki ilk yargının vermek istediği anlama, bir ifade aracılığıyla ikinci yargıya farklı bir anlam kazandıran ifadelere “farklı düşünmeye yönlendiren ifadeler” denir. “Ama, veya, lakin, fakat…” gibi sözcüklerden sonra anlam değişir.
Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler: Bir yazının uzun uzun yazıldıktan sonra kısaltılarak daha sade ve net bir şekilde sonlandırılmasına “özetleme” denir. “Kısacası, özet olarak, sonuç olarak, böylece” gibi sözcükler kullanılır.
Duygusal İfadeler: Duyguları öne çıkaran ifadelerdir. Bu ifadelerle yazarın duygu durumunu ifade etmesi amaçlanır.
Abartılı İfadeler: Gerçekleşmesi mümkün olmayan durumları anlatan ifadelerdir. Bu tür ifadelerde olaylar ya da nesneler büyük ölçüde abartılı bir şekilde betimlenir.
Hayal Ürünü Olan İfadeler: Gerçekleşmesi mümkün olmayan, tamamen hayal ürünü olan ifadelerdir. Yazarın yaratıcılığını kullanarak ortaya koyduğu düşsel ifadelerdir.
PARAGRAF
Bir yazının bütününün, bir başından öteki başına kadar olan düşünce ve anlatı bütününe paragraf denir. Paragrafın özellikleri şunlardır:
Paragrafın Özellikleri:
- Paragraf, bir anlatı bütünüdür ve bütün parçaları birbiri ile bağlantılıdır.
- Paragrafın geneli tek bir düşünceyi savunur ve anlatılan konu açık, sade ve anlaşılır olmalıdır.
- Paragrafta cümle sayısı bir tane olabileceği gibi birden fazla da olabilir.
- Paragrafları birbirinden ayıran satır başlarıdır.
Konu: Her paragrafta yazar, okura bir mesaj vermek amacıyla bir şeylerden söz eder. Paragrafta hakkında söz söylenen düşünce, olay ya da duruma “konu” denir.
Ana Düşünce: Bir yazının oluşmasını sağlayan temel fikirdir. Ana düşünce, yazarın okuyucuya vermek istediği mesajı, savunduğu asıl görüşü ifade eder. Ana düşünce paragrafın başında, ortasında veya sonunda olabilir. Bir paragrafta sadece bir tane ana düşünce bulunur; diğer düşünceler yardımcı düşüncelerdir.
Başlık: Yazının içeriğinde anlatılan konunun tek kelimeyle ya da birkaç kelimeyle bütünü ifade edebilecek şekilde yazıyı tanımlamasına “başlık” denir.
PARAGRAFIN YAPISI
Paragrafta genellikle giriş, gelişme ve sonuç bölümleri bulunur.
Giriş Bölümü: Konuya değinilen, bir ya da birkaç cümleden oluşan, başlangıcı ifade eden bölümdür. Bu bölüm, paragrafın ana fikrini okuyucuya tanıtır.
Gelişme Bölümü: Kendinden önceki bölümle bir anlam ilişkisi bulunduran, duygu ve düşüncelerin daha ayrıntılı ifade edildiği bölümdür. Bu kısım, ana fikri destekleyen, açıklayan ve detaylandıran unsurları içerir.
Sonuç Bölümü: Paragrafın geneli ile ilgili bir düşünceye varılan ve özet niteliğindeki ifadelerin bulunduğu bölümdür. Bu bölümde genellikle “kısacası, özet olarak, sonuç olarak, böylece” gibi ifadeler kullanılır. Sonuç bölümü, paragrafın ana fikrini vurgular ve okuyucuya bir sonuç çıkarma fırsatı tanır.
PARAGRAFIN YAPISI – İLKOKUL ÇOCUKLARI İÇİN İPUÇLARI:
- Renkli Başlıklar Kullanın: Başlıkları farklı renklerle yazarak paragrafın başlangıcını vurgulayın. Örneğin, giriş bölümünü mavi, gelişme bölümünü yeşil ve sonuç bölümünü kırmızı yapabilirsiniz.
- Resim ve Çizimler Ekleyin: Her bölümü desteklemek için resimler ve çizimler kullanın. Örneğin, giriş bölümünü temsil eden resimde bir kapı, gelişme bölümünü temsil eden resimde bir ağaç, sonuç bölümünü temsil eden resimde bir bayrak ekleyebilirsiniz.
- Hikayelerle Anlatın: Paragraf yapısını bir hikaye üzerinden anlatın. Bir girişle konuyu tanıtın, gelişme bölümünde detayları ekleyin ve sonuç bölümünde hikayenin sonunu getirin.
- Basit Dil Kullanın: Karmaşık kelimelerden kaçının. Basit ve anlaşılır bir dil kullanarak cümleleri olabildiğince basitleştirin. Örneğin, “Başlangıç kısmı, konuşacağımız şeyin girişidir.”
- Sorular Sorun: Her bölüm sonunda çocuklara sorular sorarak, konuyu anlamalarını sağlayın. Örneğin, “Giriş bölümünde ne öğrendik? Şimdi neden buna daha fazla detay ekliyoruz?”
- Oyunlar ve Aktivitelerle Destekleyin: Paragrafın her bölümünü farklı oyunlar ve etkileşimli aktivitelerle destekleyin. Örneğin, gelişme bölümünü resim boyama, sonuç bölümünü kısa bir oyunla pekiştirebilirsiniz.
Bu ipuçları, ilkokul çocuklarına paragraf yapısını anlatmak için etkili bir yol olabilir.
NOKTALAMA İŞARETLERİ
- Nokta (.):
- Tamamlanmış cümlelerin sonuna koyarız. (Cümleleri bitirir.)
- Kısaltmaların sonuna koyarız. (Kelimelerin kısaltılmasında kullanılır.)
- Virgül (,):
- Sıralama yaparken kullanırız. (1, 2, 3)
- Seslenme ve hitap sözcüklerinden sonra koyarız. (Merhaba, arkadaşlar!)
- Cümle içinde ayrılan bölümleri gösterir. (Hava güneşliydi, çocuklar parka gittiler.)
- İki Nokta (:):
- Örnek verilen cümlelerden sonra kullanırız. (Örneğin: Kış geldi.)
- Karşılıklı konuşmalarda kullanırız. (Anne: Akşam yemeğini kim yapacak?)
- Konuşma Çizgisi (−):
- Konuşmayı yapan kişinin sözünden önce kullanılır. (Ali dedi: “Ben de geliyorum.”)
- Tırnak İşareti (” “):
- Başkasına ait olan sözleri belirtirken kullanırız. (Öğretmen dedi: “Sessiz olun!”)
- Yay Ayraç (( )):
- Bir kelimenin açıklamasının içinde kullanılır. (Dağlar (Ağaçlı ve Yüksek) güzeldir.)
- Soru İşareti (?):
- Soru cümlelerinin sonuna koyarız. (Neden böyle yaptın?)
- Ünlem İşareti (!):
- Heyecan, sevinç, korku gibi duyguları ifade eden cümlelerin sonuna koyarız. (Ne güzel bir gün!)
- Kısa Çizgi (-):
- Sözcükleri hecelerine ayırırken kullanırız. (Ma-ka-ra)
- Kesme İşareti (‘):
- Özel adlara ek getirirken kullanırız. (Ayşe’nin defteri)
- Üç Nokta (…):
- Tamamlanmamış cümlelerin sonuna koyarız. (Gel, sana bir şey anlatayım…)
- Eğik Çizgi (/):
- Yan yana yazılması gereken durumları ayırmak için kullanırız. (Ali/Ece)
BETİMLEME: NESNELERİN VE VARLIKLARIN DETAYLI ANLATIMI
Betimleme, yazıyla bir varlığı, nesneyi veya durumu detaylı bir şekilde resmetme, anlatma sanatıdır. Bu tür anlatımlar, okuyucunun zihinsel bir tablo oluşturmasına yardımcı olur.
Örnek: Bembeyaz tüyleri, masmavi gözleriyle öyle tatlıydı ki benim Pamuk’um. Beni gördüğünde yerinde duramaz bir oraya bir buraya koşar dururdu. Seveyim diye mırıldanarak sürterdi başını bacaklarıma. O dünyanın en akıllı kedisiydi.
Ormanın Güzellikleri: Ormanın derinliklerine adım attığınızda, kuş cıvıltıları ve hafif rüzgarın şarkısı kulaklarınıza dolmaya başlar. Ağaçların koyu yeşil yaprakları, güneş ışığının arasından süzülerek yerde dans eder. Her adımda altınızda kuru yaprakların hışırtısı size eski masalları hatırlatır. Ormanın içinde gölgesiyle serinleten dev çam ağaçları, gökyüzünden gelen ışığı yavaşça süzerken, yemyeşil yosunlar ağaç kütüklerini örtüsü gibi sarar. Ormanın dokusu, doğanın resitalini sizin için yavaşça açar.
Deniz Kıyısındaki Akşam: Güneş, ufuk çizgisinin ardına doğru kayarken, denizin üzerinde altın rengi yansımalar bırakır. Kumsalda yürüdüğünüzde, ayaklarınızın altındaki ıslak kum taneleri sizi sıcacık bir sarhoşlukla kucaklar. Denizin huzur veren sesi, dalga sesleriyle birleşirken, martıların çığlıkları gökyüzünde dans eder. Akşam serinliği, burnunuza tuzlu deniz kokusunu getirirken, güneşin batışı kıyıya masalsı bir renk cümbüşü sunar.
Bu betimlemeler, varlıkların veya doğanın özelliklerini detaylı bir şekilde tasvir ederek okuyucuya canlı bir görsel sunma amacını taşır.
OLAYLARIN OLUŞ SIRASI
Metinlerde olayların ve durumların anlatılması, okuyucuların olayların gelişimini daha iyi takip edebilmesi için belirli ifadelerle yapılmaktadır. Olayların oluş sırasını vurgulamak için sıkça kullanılan ifadeler arasında “ilk olarak”, “ardından”, “sonrasında”, “daha sonra”, “en sonunda” gibi ifadeler bulunmaktadır.
*Örnek: Aşağıdaki ifadeler, olayların oluş sırasına göre sıralanmıştır.
- Sabah erkenden uyandı.
- Hemen pencereyi açtı.
- Temiz havayı iliklerine kadar çekti.
- Sonra elini yüzünü yıkadı.
- Artık kahvaltısını yapabilirdi.*
HİKÂYE UNSURLARI
Hikâye, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları belirli kurallar çerçevesinde anlatan bir türdür. Her hikâye genellikle dört temel unsur etrafında şekillenir: olay, yer, zaman ve karakterler.
- Olay: Hikâyede anlatılan durum veya yaşananlar olayı oluşturur. Hikâye, genellikle bir konu etrafında şekillenir ve bu konu, hikâyenin merkezi olayını oluşturur.
- Karakterler: Hikâyenin kahramanları, olayları yaşayan varlıklardır. Karakterler, hikâyenin gelişimine yön verir ve okuyucunun hikâye dünyasına bağlanmasını sağlar.
- Zaman: Olayın yaşandığı süre zarfı zamandır. Hikâye içinde zaman, genellikle belirli bir kronolojik sıraya göre ilerler. Zaman, olayların gelişimini ve karakterlerin değişimini yansıtır.
- Mekân: Olayların geçtiği yer veya mekân, hikâyenin atmosferini belirler. Mekân, hikâye dünyasını daha canlı ve gerçek kılar, okuyucuya olayları daha iyi hayal etme imkanı sağlar.
Bu dört temel unsur, bir araya geldiğinde okuyucuya bütünlüklü ve etkileyici bir hikâye sunar.
YAZIM KURALLARI
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler:
- Satır başlarında yer alan cümlelerin ilk kelimeleri büyük harfle başlar.
- Özel adlar, dergi, kitap, gazete, yıldız adları büyük harfle başlar.
- İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar.
Örnek: Sen “Küçük Prens”i okudun mu? Örnek: Durmadan tekrarlıyordu: Sen gelmeyeceksin.
Kısaltmaların Yazımı:
- Bazı kısaltmaların sonuna nokta konur.
- Ölçü, yön, para birimlerinin sonuna nokta konmaz.
- Kurum kuruluş adlarının kısaltmalarında hepsinin ilk harfi büyük olur.
- Sonunda nokta olmayan kısaltmalara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.
Örnek: THY’de, TDK’nin…
Sayıların Yazımı:
- Sayılar hem rakamla hem harfle yazılabilir.
- Sayılar harfle yazıldığında her kelimesi ayrı yazılır.
Örnek: Tam yüz yirmi dokuz kişi toplanmıştı.
Ki’nin Yazımı:
- Türkçe’de “ki”nin bağlaç olarak kullanımı her zaman ayrıdır.
- Ancak ek olan “-ki” her zaman bitişiktir.
Örnek: İlaçlarını iç ki iyileşesin. (Bağlaç) / Onunki henüz bitmedi. (Ek)
De’nin Yazımı:
- Bağlaç olarak kullanılan “de” her zaman ayrıdır.
- Ancak ek olan “-de” bitişiktir ve cümleden çıkarılırsa cümlenin anlamı bozulur.
Örnek: Esra da gidecek. (Bağlaç) / Evde ders çalışıyor (ek)
5N 1K
“N” harfi ile başlayan beş soru sözcüğü, bir metindeki olayları anlamamıza yardımcı olan “K” harfi ile başlayan bir soru sözcüğünü temsil eder. İşte bu sorular:
- Ne?
- Nasıl?
- Ne zaman?
- Niçin?
- Nerede?
- Kim?
Örnek: Funda’yı aşağıdaki parkta sallanırken gördüm.
- Nerede? (Aşağıdaki parkta)
- Nasıl? (Sallanırken)
SÖZ ÖBEKLERİ
Atasözleri: Atalarımızın birikimleri ve yaşam deneyimleri sonucu oluşan kalıplaşmış ifadelerdir. Genellikle öğüt verici ya da yaşamla ilgili tecrübeleri ifade ederler. Atasözleri değiştirilemez kalıplardır ve genellikle kimin tarafından söylendiği bilinmez.
Örnek: Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Acele işe şeytan karışır.
- Damlaya damlaya göl olur.
- Güzele bakmak sevaptır.
- Yatanın malum, yatmayanın malum olur.
Deyimler: Genellikle gerçek anlamından farklı bir anlam ifade eden, birden çok sözcükten oluşan kalıplaşmış ifadelerdir. Dil zenginliğini artıran ve sıkça kullanılan deyimler, konuşma ve yazı dilinde renk katar.
Örnek: Küplere binmek (Anlam: Çok sinirlenmek)
- Elma ile armutu karıştırmak (Anlam: Birbirine uymayan şeyleri karıştırmak)
- İki lafın belini kırmak (Anlam: Kısa ve öz konuşmak)
- Ses getirmek (Anlam: Duyulmak, ilgi çekmek)
- Yanı başında olmak (Anlam: Çok yakında bulunmak)
Deneme Metni: Deneme, bir düşünceyi, bir kanaati, bir görüşü savunmak, açıklamak, kanıtlamak veya yaşanmış bir olayı yorumlamak amacıyla yazılan yazılardır. Yazar, denemede kendi düşüncelerini özgürce ifade eder ve okuyucuya düşündürmeye çalışır.
Makale: Makale, genellikle bir konuyu incelemek, analiz etmek veya tartışmak amacıyla yazılan kısa yazılardır. Makaleler genellikle gazete, dergi veya internet gibi yayın organlarında yayımlanır. Bilgi verme, okuyucuyu ikna etme veya bir sorunu çözme amacını taşıyabilirler.
Anı: Anı, yazarın kendi yaşamından izlenimleri, anılarını, hatıralarını anlattığı eserlerdir. Genellikle kişisel bir bakış açısıyla yazılan anılar, yazarın yaşadığı döneme ve olaylara tanıklık etmesini içerir.
Drama: Drama, sahnede canlandırılmak üzere yazılan eserlerdir. Diyaloglar aracılığıyla karakterlerin duygu ve düşüncelerini ifade ettiği, çatışmaların yaşandığı ve olay örgüsünün bulunduğu metinlerdir.
Eleştiri: Eleştiri, bir sanat eserini, bir eserin öğelerini veya bir düşünceyi değerlendiren yazılardır. Eleştiri metinlerinde yazar, eserin olumlu ve olumsuz yönlerini belirterek kendi değerlendirmesini yapar.
GÖRSEL OKUMA ANALİZİ
Görsel 1 (Vapur): Vapurun denizde ilerlemesi, dalgalı suyun varlığı, vapurun hareket halinde olduğu görülüyor.
Görsel 2 (Kuşlar): Havadaki kuşların uçuş şekli ve dağlar arasında süzülmeleri, özgür bir atmosferde olduklarını gösteriyor.
Görsel 3 (Aile Yemeği): Anne, baba ve çocukların bir masa etrafında yemek yediği anlaşılıyor. Aile sıcak bir ortamda bir araya gelmiş gibi görünüyor.
Görsel 4 (Sofra): Sofrada oturan 4 kişi bulunuyor. Yemek masasının düzeni, tabaklar ve kullanılan yemek takımları ailenin bir arada olduğunu, muhtemelen bir öğün paylaştığını gösteriyor.
Görsel okuma, görsel öğeleri dikkatlice inceleyerek çeşitli bilgiler elde etmeyi sağlar. Bu örneklerde olduğu gibi, görsellerdeki detaylara odaklanarak metin dışı ifadeleri anlamak mümkündür.