Tarih Konu Anlatımı

Türk İslam Devletleri

Türk İslam Devletleri ve Tarihi

Türk islam devletleri ve bu bağlamda Türk İslam Tarihi şüphesiz Türkler ve Arapların ilk defa yan yana geldiği Talas Savaşı ile başlıyor. Peki Talas Savaşı’nda ne oldu ? Talas savaşını irdeliyoruz. 

Talas Savaşı Müslüman Araplar (Abbasiler) ve Çinliler arasındaki bir mücadeledir. Yaşandığı yıl ise 751 yılıdır. Türk islam devletleri konu anlatımı ‘na Talas Savaşı ile başlıyoruz.

türk islam tarihi
türk islam tarihi

Talas Savaşı

Talas Savaşında Müslüman Abbasi Arapları ve Çinliler karşı karşıya geldiler. Galip gelen, horasan bölgesine ve dolayısı ile orta asya hakimiyetine doğru hakimiyet alanını genişletecekti.

Çin’in Orta Asya egemenliğini ele geçirmesi ve batıya yönelmesi elbette iki taraf için de tehlikeli sonuçlar doğuruyordu. Hem Araplar, hem de Türkler bu durumu kabullenemezdi.

Karluk Türkleri bu mücadelede müslüman Arapları desteklemiş ve savaşı da bu ittifak kazanmıştır. Türkler bu savaş ile beraber islamiyet ile tanışmış ve akabinde Türk İslam Tarihi için bir sahne açılmıştır.

Karluk Türkleri ise islamiyeti kabul eden ilk Türk boyu olma ünvanını almışlardır.

türk islam devletleri - karluk boyu simgesi
türk islam devletleri – karluk boyu simgesi

Burada küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var. Türk islam devletleri arasında İtil Bulgar Devleti, Avrupa’da 912 yılında Almış Han ile beraber islamiyeti kabul eden bir Türk devletidir.

Akla ilk devlet olarak Karahanlılar geliyor olsa da bu yanlıştır. Çünkü Karahanlı devletinin islamiyeti resmi dinleri olarak kabul ettikleri tarih 924 yılı ve sonrasıdır.

O halde Karahanlılar ” Orta Asyada islamiyeti kabul eden ilk türk devletidir. Burada “orta asya “vurgusuna dikkat etmemiz gerekiyor.

Talas Savaşının Sonuçları

Horasan ve dolayısıyla Orta Asya , Çin egemenliğine girme tehlikesini bertaraf etmiştir.

türk islam tarihi - horasan
türk islam tarihi – horasan

Türkler , küçük bir topluluk düzeyinde de olsa , islamiyeti kabul etmişlerdir. Karluk boyu, islamiyeti kabul eden ilk Türk topluluğu olmuştur. Daha sonra ise Karahanlı Devleti’nin kuruluşunda ve müslümanlaşmasında payları büyük olacaktır.

Araplar, Çinlilerden aldıkları kağıt,pusula,barut ve matbaa gibi icatları Türklere de öğretmişlerdir.

Talas Savaşı , bu ünitedeki en önemli olaylardan biridir. Dolayısı ile hafızamızda kesinlikle yer etmelidir.

Türkler ve Araplar arasında yakın ilişkiler başlamış ve Türkler , Abbasi devletinde önemli komutanlıklara getirilmişlerdir. Ayrıca kurulan avasım şehirlerine yerleştirilmişlerdir. Bu şehirler askeri ordugah şehirlerdir. Şüphesiz güvenlik amacı ile sınır bölgelere kurulmuşlardır.

Bu şehirlerden en meşhuru ise Samarra şehridir. Türk islam tarihi konu anlatımı kapsamında avasım şehirleri iyi bilinmelidir. Zira bu şehirler kavramsal anlamda soru potansiyeli taşımaktadır.

Türk İslam Sentezi

Türk islam devletleri , islamiyeti kabul ettikten sonra şüphesiz islamiyete göre bazı kültürel ögeleri benimsemişlerdir. Ancak Türkler, kendi kültürlerini islami kültür ile harmanlayarak kısmen de olsa asimilasyonu reddetmiş ve ortaya sentez bir kültür çıkmıştır.

İşte bu sentez kültüre Türk islam sentezi ismini veriyoruz.

Karahanlılar Devleti 840 -1212

Karahanlılar , orta asyada islamiyeti kabul eden ilk Türk devletidir. Birden fazla boyun bir araya gelmesi ile ortaya çıkmıştır. Bu boylar islamiyeti kabul eden ilk Türk boyu olan Karluk boyu başta olmak üzere, Çiğil ve Yağma boylarıdır. Türk islam tarihi konu anlatımı içerisindeki en önemli devletlerden ilkidir. Bu sebeple dikkatli çalışılması gerekir.

Zira ilk Türk – İslam eserlerini de yine bu devlette görmekteyiz.

Kurucu hükümdarı Bilge Kül Kadır Han olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır. İslamiyeti kabul eden hükümdarları ise Satuk Buğra Han’dır. 924

Karahanlılar, en parlak dönemlerini Yusuf Kadır Han zamanında yaşamışlardır.

Satuk Buğra Han, Samani devleti şehzadelerinden biri kendilerine sığınınca dost olur ve islamiyeti ondan öğrenir. Menkıbelerde bu şekilde yazmaktadır. İsmini ise islamiyettn sonra Abdülkerim olarak değiştirmiştir.

Kaşgar, Semerkant, Buhara, Fergana gibi önemli şehirler kurmuşlar ve buralarda ilim ve kültürü oldukça geliştirmişlerdir.

İlk medreseleri Türkler arasında Karahanlılar kurmuştur. Semerkant şehrinde kurulan bu medreseyi Tabgaç Buğra Han kurmuştur.

Gaznelilerle lurdukları ittifak sonucunda Samani devletini ortadan kaldırmışlardır.

Türk İslam Devletleri – Unutmayalım

Orta Asyadaki ilk müslüman Türk devleti KARAHANLILAR ‘DIR.

Ribat adı verilen ilk askeri kervansarayları , Karahanlılar kurmuştur.

İlk posta teşkilatını kuran Karahanlılardır.

Karahanlılar, Milli bir devlet yönetimine sahiptirler. Bunun çeşitli kanıtları bulunmaktadır. Örneğin Türkçe’yi resmi dil ilan etmeleri bunu ıspatlar niteliktedir.

Bununla beraber Türk devletlerindeki geleneksel ikili yönetim anlayışını sürdürmüşlerdir.

Alfabe olarak milli bir alfabe olarak kabul ettiğimiz Uygur Alfabesini kullanmışlardır.

Karahanlı hükümdarlarının kullandığı ünvanlar da milliyetçi yapının korunduğunu gösteriyor. Örneklere bakacak olursak Han, Hakan,Kağan ünvanları ile beraber kadir (güçlü) arslan, ilig (il sahibi, devlet sahibi, toparlayan) Buğra ve kara gibi ünvanları kullanmışlardır.

türk islam devletleri - karahanlılar
türk islam devletleri – karahanlılar

Karahanlıların kurduğu eğitim sisteminin dünyada ilkleri yaşattığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Benzer uygulamalara rastlansa da tam manası ile “Bursluluk” sistemi ilk defa Karahanlı medreselerinde faaliyete geçiyor. Hazineye yük olmadan vakıflar desteği ile öğrencilerin eğitim masrafları karşılanmıştır.

Bursluluk sisteminin olması ve halkın şifai harcamalarını da karşılamaları “sosyal devlet anlayışı ” olduğunu göstermektedir. Halkın şifai harcamalarını da karşılamışlardır. ÖSYM sık sık bu kalıba vurgu yapmaktadır.

1040 yılında Karahanlı devleti , Selçuklu ailesinin Horasan’ı ele geçirmesi üzerine Gazne devleti ile birleşme kararı aldı. Ama buna rağmen aile içi sorunlar yani taht kavgaları neticesinde ülke doğu ve batı olmak üzere ikiye bölündü.

Doğu Karahanlı devletini Moğol olan Karahıtaylar

Batı Karahanlı Devletini ise Harezmşahlar ortadan kaldırmıştır.

Türk islam tarihi konu anlatımı etkinliğimize Karahanlı edebi eserleri ile devam ediyoruz.

Karahanlılar’da Edebiyat

Divanı Lugat-ı Türk

Kaşgarlı Mahmut ya da diğer adıyla Mahmud El Kaşgarî tarafından yazılmış önemli bir Türk islam eseridir. Araplara , Türkçeni arapçadan daha üstün bir dil olduğunu ıspatlamak amacıyla yazmıştır. Ansiklopedi tarzında bir Türkçe sözlük olarak kabul edilir.

türk islam devletleri - divan-ı-lugat-ı-türk
türk islam devletleri – divan-ı-lugat-ı-türk

Araplara ıspatlama amacıtla yazılmıştır demiştik. Bu sebeple arapça alfabe ile yazılmıştır. Eserin sonunda Türk dünyası haritaları bulunduğu için ilk coğrafi eserlerimizden biri olarak da değer görüyor.

Milliyetçilik ülküsü ile yazıldığını söyleyebiliriz. Türk diline sahip çıkmaya çalışması bunu kanıtlamaktadır. Benzeri bir eser ise Timur Devleti zamanında Ali Şir Nevai tarafından yine Türkçenin bu sefer Farsça’dan daha üstün bir dil olduğunu ıspatlamak amacıyla yazılmıştır.

Bu eserin ismi ise Muhakemet’ül Lugateyn’dir.

Divan-ı Hikmet

Hikmet divanı veya bilgi divanı olarak da çevrilebilir. Ahmet Yesevi tarafından kaleme alınan bu eserde Hikmet adı verilen şiirler toplanmıştır.

Eserde Allah ve resül aşkı işlenmiştir. Sade bir dille yazılan eserde hece ölçüsü kullanılıyor.

Karahanlı Türkçesi ve uzantısı olan Hakaniye Lehçesi ile yazılmıştır.

türk islam tarihi divan-ı-hikmet
türk islam tarihi divan-ı-hikmet

Atabet’ül Hakayık

Yüknekili Ahmet ya da diğer adıyla Edip (Edebiyatçı) Ahmet Yüknekî tarafından yazılmış bir eserdir. Manası , Hakikatlerin eşiğidir. Tasavvufi bir öğüt kitabıdır. Kıssadan hisse tarzında yazılan bu eser dini öğütlerde bulunmaktadır.

Yaradanı bulmanın yolu yalnız ve yalnız bilimdir diyen eser önemli öğütler içeriyor.

Kaşgar dili ve uygur harfleriyle yazılmış olan bu eserin orijinali İstanbul – Ayasofya kütüphanesinde bulunmaktadır.

Gazneliler

Gazneliler , kurulduğu şehrin adı ile anılan bir Türk devleti olmuştur. Afganistan’ın Gazne kentinde kurulmuştur. Türk islam devletleri arasında önemli bir yere sahiptirler.

türk islam devletleri  - Gazneliler
türk islam devletleri – Gazneliler

Kurucuları Alp Tigin olsa da daha çok Gazneli Mahmut ile anılmışlardır.

Gazneli Mahmut Hindistan’a 17 sefer yapmış ve bu seferlerde Hindistan’da islamiyeti yaymıştır.

Gaznelilerin yerli halkı Gur ve Hindu, yöneticileri ise Türk olduğundan uzun ömürlü olamamışlardır.

Sultan ünvanını ise ilk kullanan hükümdar olarak tarihte anılan kişi Gazneli Mahmud’tur.

İranlı meşhur şair Firdevsi’nin yazmış olduğu ünlü eser Şehname , Gazneli Mahmud’a sunulmuştur.

Gaznelilerin Selçuklular’a kaybettiği Dandanakan savaşı bir dönüm noktası olmuştur. Sultan Mesud döneminde yapılan bu savaştan sonra Afganistan’ın yerli halkı olan Gurluların isyanları sonrasında tamamen yıkılmıştır.

Büyük Selçuklu Devleti

Selçuklu Devleti Oğuz Yabgu devletinde Sûbaşı olan Salçuk Bey’in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey tarafından kurulmuştur.

Oğuzların Üçok koluna bağlı “Kınık”boyuna mensupturlar.

Arslan Yabgu , Gazneli Mahmut tarafından hapsedildiğinde harekete geçen Tuğrul ve Çağrı Beyler Gazneliler ile mücadeleye tutuştular.

Gazneliler ile yapılan mücadelelerde Nesa ve Serahs savaşları yapıldı ve Horasan’a egemen oldular. 1038 yılında yapılan bu mücadelelerden sonra 1040 Dandanakan savaşı ile büyük bir zafer kazandılar. Böylece Selçuklu Devleti kurulurken Gazneliler yıkılış sürecine girdiler.

Rey başkent yapıldı.

Tuğrul Bey başarılı bir devlet adamı iken Çağrı bey başarılı bir komutan olarak tarihe geçtiler.

Pasinler Savaşı

Tuğrul bey zamanında Selçuklu ile Bizanslılarla yapılan ilk savaştır.

Savaşın sebebi anadoluya yaılan akınlar ve batıya doğru ilerleme isteğidir.

Savaşı Selçuklu Devleti kazandı ve Gürcü kralı Liparit esir alındı.

Bizanslılar ile yapılan anlaşma gereği kendi ülkelerindeki camilerde Abbasi halifesi ve Tuğrul bey adına hutbe okutmayı kabul ettiler.

Abbasilerin halifesi, Şii Büveyhoğulları tarafından esir edilince Tuğrul Bey Bağdat üzerine bir sefer yaparak Halifeyi kurtardı ve bunun karşılığı olarak da halife Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Hükümdarı” ünvanı verdi.

Bağdat seferi , önemli bir olaydır. Bu seferden sonra Halife , islam dünyasının dini lideri olmuştur. Ancak siyasi liderliği Büyük Selçuklu devleti üstlenmiştir.

Alp Arslan Dönemi

Alp Arslan’ın ilk seferleri Kaflasya ve Azerbaycan tarafına olmuştur. Buralardan sonra Ani ve Kars kalelerini zaptetmiştir.

Alp Arslan döneminin en önemli gelişmesi Malazgir Zaferi’dir.

Bizans’ın Türkleri anadoludan atma isteği üzerine yapılan bu savaşta taraflar Bizans- Romen Diyojen ve Selçuklu Devleti – Alp Arslan olmuştur.

Bizans ordusunda svaşan paralı askerler Peçenek ve Uzlar Alparslan tarafına geçmiş ve Bizans’a büyük bir darbe vurulmuştur.

Savaş Muş yakınlarındaki Malazgirt ovasında yapılmıştır. Savaşı kaybeden Alp Arslan ile Romen Diyojen arasında geçen şu olay ilginçtir.

“Romen Diyojen Alp Arslan’ın çadırına misafir edilir. Alp araslan sorar : Eğer sen beni esir etseydin ne yapacaktın ?

-Şüphesiz gözlerine mil çekip seni kör ederdim. Arkasından da seni öldürürdüm.

Bunun üzerine Alp Arslan kendisini öldürmeyeceğini söyleyerek ona iyi muamele eder ve Romen Diyojeni serbest bırakır. Romen Diyojen ülkesine dönüp de tahta oturmak istediğinde ise tahtı ele geçirilmiş bulur ve yeni hükümdar gözlerine mil çektirerek onu idam eder.

Savaşın sonuçlarına baktığımızda “Anadolunun kapıları Türklere açılmıştır” meşhur cümlesinden hareketle Türkler anadoluya akın akın gelmeye başlamıştır.

Türk islam devletleri üzerine Bizans kışkırtmaları sonucunda HAÇLI SEFERLERİ BAŞLAMIŞTIR.

Anadolu toprakları üzerinde Türkiye Tarihi ismini verdiğimiz bir dönem başlamıştır.

Sultan Alparslan zamanında açılan Nizamiye medreseleri meşhurdur. Bağdatta açılan bu medreseler özellikle Batıni hareketine karşı bir önlem amaçlı açılmıştır.

İslam akidesini güçlendirmek adına tabi.

Melikşah Dönemi

Alparslan 1072 yılında şehid edildikten sonra veliahtı olarak gördüğü Melikşah tahta geçti. Zeki ve kabiliyetli veziri Nizalmülk’ü görevinde tuttu.

Amcası Kavurd , ona isyan etmiş idi ve ilk işi onu mağlup etmek oldu.

Karahanlı ve Gaznelilerle mücadele etti ve bu iki birleşik devleti de yenmeyi başardı. SAvaştan sonra Karahanlılar doğu ve batı olmak üzere ikiye bölündü.

Melikşah dönemi Selçuklu devletinin en parlak dönemi olmuştur.

En önemli olaylardan birisi de iç terör meselesidir. BAtıni tarikatı ve başında bulunan Hasan Sabbah , Nizamül Mülk’e bir suikast düzenleyerek öldürmüştür. Batınilik tarikatı islama büyük zararlar vermiş ve Selçuklu devletinin yıkılmasında etkili olmuştur.

Sencer Dönemi

Sultan Sencer döneminde 1141 yılında yapılan Katvan savaşı büyük bir yıkım olmuştur. Moğol Karahıtaylar’a yenilen Selçuklu ordusu zayıflamıştır ve Sultan Sencer’in ölümünden sonra ise tamamen yıkılmıştır.

Büyük Selçuklu Devleti Neden Yıkıldı ?

Geleneksel Taht kavgaları

Devlet yönetiminden uzak tutulan Oğuz Türkmenlerinin küstürülmeleri ve ayaklanmaları. Özellikle İranlılar devlet görevine getiriliyordu. Sebebi ise yazışmalarda Fars dilinin kullanılmasıdır.

Haçlı Seferlerinin yıpratıcı etkisi

Atabeglerin bağımsız davranışları ve Atabeglikler kurulması

Batınilerin zararlı faaliyetleri ve terör saldırıları

Abbasi Hilafetinin yürüttüğü siyasi bağımsızlık çalışmaları

Moğol saldırıları ve akabinde 1141 Katvan mücadelesinin kaybedilmesi.

 

Tolunoğulları

Tolunoğlu Ahmet, Mısır’da kurduğu bu Türk devletine , Mısır’da kurulan İlk Türk Devleti ünvanını kazandırmıştır.

tolunoğlu ahmet cami resmi
tolunoğlu ahmet cami

Tolunoğlu Ahmet, Abbasi devletinin Mısır valisidir. Tavaif’ül Mülük adı verilen küçük islam devletlerindendir.

Başkenti Fustat şehridir. Eski Kahire olarak da bilinir bu şehir.

Suriye , Irak , Filistin gibi arap şehirleri ele geçirildi. Suriye’ye hakim olan Tolunoğulları bu yönüyle de bir ilki başarmışlardır.

Mısır’da bu tarihten itibaren 1000 yıllık bir egemenlik kurulmuştur. (Farklı devletler tarafından)

Tolunoğlu Ahmed’in ölümünden sonra Abbasiler tarafından bu devlete son verilmiştir.

Ihşidiler – Akşitler

Akşitler olarak da bilinen Ihşidiler, Mısırda Tolunoğlu Ahmet’ten sonra devlet kurmuş olan ikinci Türk – İslam devletidir.

Kutsal topraklara yani Mekke ve Medine’ye (Hicaz olarak da bilinir ) egemen olan ilk Türk -İslam devletidir.

Abbasi Devleti valileri tarafından kurulan bu devletlerde genellikle merkezi otorite boşluğu fırsat bilinmiştir. Abbasi Valisi Muhammed Togaç tarafından kurulmuştur.

Başkenti Kahire olarak da bildiğimiz Fustat kentidir.

Ihşidiler bir Tavaif’ül Mülük devletidir. Yani islam devletinin yıkılmasından sonra kurulan küçük devletlerdendir.,

Ihşid kelimesinin manası “Sultanlar Sultanı” demektir. Abbasi halifesi tarafından verilen bu ünvan siyaseten bir güç göstergesidir.

Ihşidiler, Şii bir islam devleti olan Fatımîler tarafından yıkılmıştır.

Önemli Uyarı : Hem Tolunoğulları hem de Ihşidiler, yöneticileri ve komutanları Türk olsa da yönetilen halk bakımından araplara hükmediyorlardı. Bu sebeple de aradaki kültür çatışmasının da etkisiyle uzun ömürlü olamamışlardır.

Harezmşahlar Devleti

Harezm kentinde kurulduğu için bu isimle anılmıştır. Harezm şehri Orta Asyada Aral Gölünün güneyinde bulunmakta olan çok önemli şehirlerdendir.

Kurucusu olarak Muhammed Harezmşah kabul edilir.

Başlangıçta Selçuklulara bağlı olarak yönetiliyor olsa da Atsız oğlu İl Arslan bağımsızlığı ilan edince yeni bir yönetim kurulmuştur.

Alaaddin Muhammed döneminde en parlak günlerini yaşadılar.

Harezm valisi İnalcık , Moğol kervanına yağma saldırısına izin verince tarihe Otrar faciası olarak geçtiler. Bu saldırıda kervanlar yağmalandı ve kalanların ise sakalları yakılarak geri gönderildiler. Moğollar bu durumu çok sert bir şekilde cezalandırdılar.

Celaleddin Harezmşah döneminde Ahlat’ı almaya çalıştılar. Anadolu Selçukları buna izin vermediler. Yassı Çemen savaşında 1230 yılında yenilen Harezmşahlar Moğollar tarafından son darbeyi aldılar ve yıkıldılar.

Peki ne oldu ? Moğollar Harezmşah devletini yok ettiler ve her şehirde katliam yaptılar. Bu tarihten itibaren orta asya istilası başladı.

Harezmşahların tarih sahnesindeki rolüne bakılacak olursa Moğol istilalarını geciktirmiş olmaları öne sürülür. Orta Asya istilasını geciktirmiş ve Moğollarla çetin mücadeleler vermişlerdir.

Eyyübiler

Eyyübiler devletinin ismi kurucusu Selahaddin Eyyübi’den gelmektedir. Mısırda varlığını sürdüren Fatımî devletinin sona ermesinden sonra tarih sahnesine çıkmışlardır.

Selahattin Eyyübi tecrübeli ve dirayetli bir komutandı.

Kısa sürede Irak , Filistin , Suriye, Anadolunun Güney cephesini ele geçirdi. Mısır’a hakim olduğu için otomatik olarak Baharat yoluna da hakim olduğunu söylemek yanlış olmaz elbette.

Haçlı seferleri sonucunda kurulan Kudüs krallığını yenilgiye uğratarak Kudüs’ü haçlıların elinden almayı başardı. Tarihe Hıttin savaşı olarak geçen bu savaştan şöhretle çıktı.

Selahaddin Eyyübi’nin ölümünden sonra ise Mısır’da başka bir devlet kuruldu. Moğol İlhanlı devleti Eyyübilere son verdi.

Mısırda kurulan yeni Türk devleti ise Memlükler oldu. (Kölemenler)

Memlükler – Kölemenler

Tarih boyunca bu isimle anılmış olsa da kendilerine Et Devlet-i Türkiyye ismini vermişlerdir. Bu manada baktığımızda Türkiye ismini kullanan ilk Türk ve Türk – İslam devletidir.

Aybeg tarafından Mısır’da kurulmuştur. Memlük “köle” manasına gelir. Kölemen komutanların zamanla sayısı artınca idareyi ele geçirmişlerdir.

Memlük devletinde hükümdarlığın meşruiyeti Hanedan değil , güçlü komutanlardır. Yani Saltanat sistemi yoktur. Bunun yerine güçlü olan komutan iktidarı zorla ele geçirir. Bu sebeple 300 sene kadar Mısır’a egemen olsalar ömürleri kısalmıştır.

Moğol İlhanlıları’nı tarihte ilk kez yenen devlet olarak tarihe geçmişlerdir. Kutuz döneminde 1260 AYN CALUD savaşı yapılmış ve Moğollar yenilgiye uğratılmıştır.

Mısır’da kurdukları hakimiyet neticesinde Baharat Yolu’na hakim olmuşlardır.

Sultan Baybars döneminde Bağdat’da çıkan karışıklıklardan kaçan Muntansır Mısır’da halife ilan edildi. Buradaki amaç ise islam dünyasında otoritesini arttırmaktır.

Osmanlı – Memlük İlişkileri Neden Bozuldu ?

Fatih Sultan Mehmet döneminde Hicaz (Mekke- Medine- Kutsal Topraklar) su yolları probleminin çözümü için Memlükler’e teklif gönderilmiş ve sorunun ortaklaşa çözülmesi istenmiştir.

Memlükler ise bunu iç işlerine müdahale sayarak reddetmiştir. Ancak hacılar, hac yolunda su sorunu çekiyorlardı ve Osmanlı bu durumdan rahatsızdı.

Osmanlı Devleti Karamanoğullarına son vermiştir. (II.Bayezid) Burada Karamanoğulları ile Memlüklerin bir ittifak halinde olması sebebi ile bir problem oluşmuştur.

Memlükler II.Bayezid’in kardeşi Cem Sultan ile olan taht mücadelesinde Cem Sultan’a yaredım etmiş ve böylece Osmanlıyı iyice karşılarına almışlardır.

Anadoluda Dulkadiroğulları ve Ramazanoğullarını destekeleyerek Osmanlı Devletini zor durumda bırakmaları

Bütün bu meselerin birikimi ile Yavuz Sultan Selim döneminde ( 1514 ve 1516 ) Mercidabık ve Ridaniye savaşları neticesinde Memlükler yıkılmıştır. Böylece Halifelik ve Baharat yolunun kontrolü de Osmanlı Devleti’ne geçmiştir.

Türk islam tarihi konusu çokça tekrar edilmesi gereken bir konudur. Bunun yanısıra sınavlarda çok soru gelmektedir. Bu sebeple üstünde durulması gereken bu konunun çok iyi anlaşılması için sürekli tekrarı önemlidir.

günlük yazılar yazarak özet çıkarmanız faydanıza olacaktır. Türk – islam devletleri konusu bu kadardır 🙂

Şimdi de Türk – İslam Tarihinde Önemli Şahsiyetlere Göz Atalım.

 

Türk – İslam Bilginleri

El-Farabi

Türkistan’ın Farab kentinde doğduğu için Farablı manasında Farabî adını almıştır. Asıl adının Abu Naser olduğu tahmin edilmekle birlikte Avrupa’da Alfarabius olarak bilinmektedir.

Farabi’nin ailesi hakkında bilinen tek gerçek babasının bir kale kumandanı olduğudur.  (Vesiç Kalesi)

Bir süre kadılık yaptıktan sonra kendisini ilim ile daha fazla meşgul edebilmek için Kadılık mesleğini bırakmıştır. Çok iyi bir eğitim aldığı tahmin edilen Farabi , eserlerinin çoğunu Bağdad’da kaleme almıştır.

Farabi paraya önem vermeyen , ahlakı herşeyin üstünde tutan bir şahsiyetti. Hiç evlenmedi ve mal mülk edinmedi.

Mualim-i Sani , yani ikinci öğretmen ünvanı ile anılan Farabi şüphesiz bu şöhretini haketmektedir. Aristo, birinci öğretmen kabul edilmektedir. Üçüncü öğretmen olarak ise İbn-i Miskeveyf’in adını anmaktayız.  (Darvin’den 850 sene evvel evrim teorisini düşündü )

Bir gün Farabi’ye şu sorunun sorulması ve alınan cevap şaşırtıcıdır. ” Sen mi daha bilgilisin yoksa Aristo mu ?”

El -Cevap :” Eğer Aristo zamanında yaşasaydım ve ona yetişseydim mutlaka onun talebesi olmak isterdim.”

Dünya tarihinde ilk defa “Birleşmiş Milletler” fikrini ortaya atan kişidir.

Dünya’nın ilk mdoern müzik kitabı olan Kitab’ul Musiki çok önemli bir eserdir.

Felsefe ve özellikle din felsefesi üzerinde önemli çalışmalarda bulunan bilimlerin sınıflandırılması konusunda da çalışmalar yapmıştır.

Farabi’nin eserleri ise :

  1. es-Siyasetu’l-Medeni (Mebadiu’l-Mevcudat)
  2. Arau Ehli’l-Medineti’l-Fadıla – Çok önemli eserlerinden en bilinen eseri diyebilirim.
  3. el-Cem’ Beyne Re’yeyi’l-Hakimeyn
  4. Kitabu’l-Mille
  5. Risale fi’l-Akıl
  6. Kitabu’l-Hurup
  7. Tahsilus-Seade
  8. İhsa’u’l-Ulum

El-Biruni

Gazneli Mahmut’un sarayında yaşamıştır. Gazneli Mahmud ona verdiği değeri göstermek için ” Sarayımın en değerli hazinesi” gibi bir iltifatta bulunmuştur. Gayet yerinde bir iltifattır.

Newton’dan yıllar önce yer çekiminden ilk defa bahsetmiştir.

Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü düşünmüştür.

Ekvatorun uzunluğunu az bir yanılma payı ile de olsa doğru hesaplamıştır.

 

İbn-i Sina

İbn-i Sina bilinen en ünlü tıpçılardan kabul edilmektedir. Avrupa’da Avicenna adıyla meşhurdur.

el Kanun Fit’Tıbb kitabı günümüzde hala Türkiye’de ve Avrupa’da okutulan tıp kitaplarındandır. 

“Şifa Ansiklopedisi ” meşhurdur.

Farmokolojinin kurucusu kabul edilir ve Tıbb’ın hükümdarı gibi lakapları vardır. Tarihte ilk mdie ameliyatını da İbn-i Sina gerçekleştirmiştir.

Mikrop, terimini ilk defa açıklayan kişidir. 10 yy’da yaşayan bir bilgindir. Bazı kaynaklar ilk defa Akşemsettin tarafından bahsedildiğini ortaya atsa da Akşemsettin’in 15 yy’da yaşadığı dikkate alındığında bunun zayıf bir iddia olduğu görülmektedir.

El- Harezmi

Harezmic Cebirin kurucusu olarak kabul edilir. Dünya’da sıfır sayısını ilk defa kullanan ve kavramlaştıran kişi Harezmi’dir. Astronomo ile meşgul olan Harezmi’nin Bağdad’da Beyt’ül Hikme adı verilen bilgi evlerinde görev yaptığı bilinmektedir.

Uluğ Beğ

Türk – İslam tarihinin en önemli astronomlarından kabul edilir. Semerkant şehrinde yaşamıştır. 

Hükümdar Timur’un torunudur.

Kendi adına yaptırdığı Rasathanesi bulunmaktadır. Ali Kuşçu gibi büyük bir astronomu yetiştirmiştir.

Zic-i Uluğ Bey önemli eseridir. Yıldızname olarak da tabir edilen bu eserde yıldızların dizilişi anlatılır. 4 ana bölümden oluşur ve matematik coğrafya gibi ayrıntılı konuları da içermektedir.

 

 

 

avicenna

Pedagojik makaleler ve her türlü faydalı bilgiyi sizlere sunmak için araştırmalar , analizler yapıyor ve özgün bilgilerle harmanlayarak sizlere sunuyorum. Destek olmanız beni mutlu eder. Teşekkürler

2 Yorum

Esma Akbay için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir