8.Henry’nin Dramı
8.Henry ‘nin Dramı‘na geçmeden önce burada bir metafor olduğunu belirtmek isterim. Dram, gerçekten de dram değil bir keyfî başkaldırıdır bu noktada.
İngiltere, topraklarında güneş batmayan ülke olarak nam salmıştır. Britanya imparatorluğu sömürgelerinin genişliğinden dolayı, toprakları üzerinde aynı anda hiçbir yerde güneş batmayan ülke konumuna gelmiştir. Ülkede 8.Henry öncesinde malumunuz mantıken tam 7 tane Henry hüküm sürmüştür. 8.Henry‘nin babası olan zât 30 sene süregelen çifte güller savaşına son vermiş ve tudor hanedanını iktidara getirmiştir.
8.Henry hayatı boyunca tam 6 kez evlenmiştir ve eşlerininden ikisinin boynunu vurdurduğu bilinmektedir.
Bir insan düşünün ki eşinden 6 sene boşanmaya çalışsın ve sonuçta başaramayınca mahkemeyi değiştirsin 🙂 Evet yanlış duymadınız katolik kilisesinin boşanmaya izin vermeyen hükümlerini beğenmeyen Hristiyan Henry, yeni bir mezhep olan Anglikan mezhebini ve kilisesini kurmuş ve evlilik için izin almıştır.
Anna Boleyn‘e olan aşkı ve tutkusunun şüphesiz bu kararında büyük etkisi olmuştur. Bu aşkın meyvesi olan Elizabeth ise ilerde tahta oturarak I.Elizabeth olacak ve İngiltere’ye süper bir devir yaşatacaktır.
Meşhur yazar ve aynı zamanda da siyaset bilimci olan Thomes More, protestanlık mezhebini eleştiriyor ve katolik kilisesine olan bağlılığından dolayı kiliseyi yüceltiyordu. 8.Henry bu durumu yakından takip etmiş olsa gerektir ki kendisini de eleştiren ve bu evliliğine sözleriyle karşı duran Thomas More‘u idam ettiriyor. Sanırım , yağcılık yapmamak her dönemde aynı sonuca götürüyor.
Şüphesiz Henry, Papa’ya başkaldırarak dönemin en önemli icraatlarından birine imza atmıştır. Onun bu girişimi İngiltere ve prostanlar için büyük bir adımdır. Protestan mezhebi katolik mezhebi karşısında güç kazanmıştır.
Anna Boleyn, Kral’a bir türlü erkek evlat veremeyince gözden düşmüş ve kral eş değiştirmek için bahane aramaya başlamıştır. Bu arayışın sonu pek hayırlı bitmeyecek. Kral Anna Boleyn’i büyücülük ve cadılık ile suçlayarak zindana attırır. Daha sonra ise kılıç ile idam edilen Anna Boleyn’in kızı I.Elizabeth’in tahta oturması kaderin bir cilvesi olsa gerektir.
İngiltere tarihi şüphesiz bir çok ilginç olaya sahne olmuştur. Kralların hayatları uçarı hareket ve tavırları bir yana, krallık oldukça bereketli yıllar geçirmiş ve sömürgelerini genişletmiştir. İşgal görmemiş bir ülke olmasının bunda etkisi muhakkak büyüktür.