Tarih eğitiminde filmler ve diziler makalesini yazma sebebim günümüzde tarihin kasıtlı olarak tahtip edilmesi amacıyla özellikle “netflix” tarafından başlatılan kasıtlı kampanyadır. Şüphesiz film ve öğrenciler ve özellikle de hiç tarih bilmeyen vatandaşlar oldukça ciddiye almakta ve anlatılanları doğru saymaktadır.
Tarih eğitimi öncelikle araştırma ve analiz becerisi gerektirir. Bu sebepledir ki biz tarihçiler de en çok öğrencilerde bu beceriyi etkinleştirmeye çalışırız. Tarihsel analiz ve yorum ve Tarihsel araştırma ve karar verme becerileri ile beraber tarihsel kavrama becerisi de öğrencilerin sorgulamasını sağlamaktadır.
Eğer öğrencilerde bu becerileri geliştiremezsek karşımıza çıkan tablo vehamet taşımaktadır. Öğrenciler sorgulamadıkları için kendilerine sunulanı olduğu gibi alma ve kabul etme eğilimindedirler.
Tarih film ve dizileri , görsel ögeler içerirler. Öğrenmede görsel ögelerin rolü azımsanamayacak kadar büyüktür. Öğrenme süreçlerinde görsel materyaller ve özellikle de sesli- görüntülü materyaller öğrenmede kalıcılık sağlamaktadır. Duyular, eğitim sürecine ne kadar fazla katılırsa öğrenme de o kadar artmaktadır.
Tarih film ve dizileri görsellik ve ses barındıran materyaller olduğu için izleyenlerde büyük bir etki uyandırmaktadır. Bu bahsettiğim işin pedagojik boyutu. Şimdi de ahlaki boyutunu inceleyelim.
Avrupaî bakış açısıyla yapılmış olan “Rise of Ottoman” dizisi büyük eleştiriler aldı. Biz tarihçiler bu konuda pek de haksız sayılmayız. Zira yapıta bakıldığında neredeyse bütün “önemli” sahnelerin kasıtlı olarak çarpıtıldığına şahit oluyoruz.
İslam devletinde olmayacak sahnelerin sergilenmesi mi dersiniz, Osmanlı evlet adamlarının hain gibi gösterilmesi mi dersiniz dizi de ne isterseniz var.
Meyhanelerde gizli gizli buluşmalar, Önemsiz karakterlerin abartılmasının yanısıra önemli karakterlerin de dizide hiç yer almaması. Mesela Surlara sancak diken Ulubatlı Hasan ve Fatih’in akıl hocası Akşemseddin ki ilk defa “mikrop” olarak bildiğimiz varlıklardan bahseden ilk kişidir, dizide hiç işlenmemiş. Bizanslı komutan Justinyanus , destansı bir savunma sergiliyor. Fatih savaşta darbe alıyor ve daha nice hatalar. Saymakla bitmiyor inanın bana. Fatih Sultan Mehmet’in deniz savaşı sırasında savaşın kötü gittiğini görmesi üzerine atını denize sürmesi ve 200 metre kadar ilerlemesi ve gemileri bu mesafeden idare etmeye çalıştığı sahne malesef dizide yoktur.
Bu tarz dizilerin öğrencilerde ve toplumlumuzda bıraktığı etki oldukça büyüktür. Günümüzde televizyonlarda yayınlana bir çok dizi fantastik ögeler içermektedir. Tarih Eğitiminde Filmler ve Diziler‘in rolü büyüktür. Bu sebeple tarihçiler ve özellikle de Kültür Bakanlığı ve Milli eğitim bakanlığının doğru bir tarihsel arkaplana sahip , diyokronizme uygun dizi ve film projelerine bir an önce başlaması gerekmektedir.
Öğrencilerimiz tarihini dizi ve filmlerden öğrenecekse ve bu kaçınılmaz olacaksa biz öğretmen ve yöneticilerin doğru yönlendirmeleri sağlamaları gerekmektedir.