Tarih Konu Anlatımı

Türk İslam Devletlerinde Kültür ve Uygarlık

Türk islam devletlerinde kültür ve uygarlık konusu kapsamında müslüman Türk devletlerinin yaşayış tarzları, yönetim sistemleri ve kavramlarını inceleyeceğiz. Türk islam kültürü kapsamında kültürel ögeler ve anlayışları da anlatmaya çalışacağım. Türk – islam devletleri ilk müslüman türk devletleridir.

Öncelikle belirtmek de fayda var ki islam dininin etkisiyle yaşayış tarzları değişmiş olsa da Türkler eski alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmemişlerdir.

İslam dininin şüphesiz en büyük etkisi ise göçebeliğe izin vermeyen , göçebeliği zorlaştıran bir sistemi olmasıdır. Böylece Türkleri yerleşik hayata geçmeye zorlamıştır dersek daha doğru olur.

müslüman türk devletleri
türk islam kültürü

Türk kültürü ve islam kültürü birleşerek Türk islam kültürü adını verdiğimiz bir sentez ortaya çıkmıştır. Günümüzde karşılaştığımız Türkün islam anlayışının kökeni de burada aranmalıdır. Bahsini edeceğimiz tüm kavramlar şüphesiz 751 Talas savaşı ve sonrasında başlayan islamlaşma süreci ile alakalıdır.

Ancak Türkler, en az 2500 yıllık bir tarihin ortağıdırlar. Türk kültürü de bu dönemden süregelen bir olgunlaşma içerisinde islam kültürünü özümsemiş ve iki kültürü birleştirmiştir. Şimdi çeşitli başlıklar halinde Türk islam kültürü hakkında malumatlara geçelim.

Türk İslam Kültürü ve Cihan Hakimiyeti Düşüncesi

Türklerde varolan “Kızıl Elma” yani Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar tüm toprakları zaptetme ve esenlik getirme düşüncesi , İslamda bulunan Cihad düşüncesi ile birleşmiştir.

Cihad, islam dinini yaymak adına yapılan faaliyetlerin tamamıdır. Burada sadece savaş anlaşılmamalıdır.

“Devlet , halk için vardır” düşüncesi , islamiyetten sonra da devam etmiştir.

Türk İslam Devletlerinde Kadın

Eski Türklerde kadın önemli bir konuma sahipti. Hükümdara hükümet işlerinde yardım edebilir ve hatta meclise katılabilirdi.

İskitlerde kadın hükümdara bile rastlanmıştır . Bu ilk kadın hükümdar Tomris hatundur.

Türk islam kültürü kapsamında da kadınlar önemli görülmüş ve hatta devlet adamlarını ve memurları da tayin etmek gibi görev ve yetkilere sahip olmuşlardır.

Kut Anlayışı

Kut anlayışı esas itibari ile kutsal aile ve bu kana sahip olan erkeklerin yönetim hakkına sahip olması düşüncesidir. Eski Türklerde Kut tanrı tarafından verildiğine inanılan bir yetkidir.

İslamiyetten sonra da bu anlayış değişmemiştir.

Hakimiyet ve Taht hanedanın ortak malıdır anlayışı aynen devam etmiştir.

Erkekler arasında taht kavgaları bu sebeple eksik olmamış,
Türk islam kültürü nde Türk islam ülkeleri taht kavgaları sebebi ile huzursuz zamanlar geçirmişlerdir.

İlk defa Osmanlı devletinde 1.Murat devrinde getirilen bir anlayış ile Hanedanın erkek üyeleri değil , sadece padişahın erkek evlatları kısıtlaması getirilmiş ve veraset iddiasında bulunabilecek kişilerin sayısı oldukça azaltılmıştır.

Bu devirden itibaren taht hanedanın değil, hükümdar ve oğullarının ortak malıdır.

Türk İslam Devletleri ve Hükümdarın Yetkileri

Müslüman Türk devletlerinde hükümdar geniş yetkilere sahipti. Yasama, yasaları uygulama ve yargı gücü bulunan hükümdar bu gücünü gerekli gördüğü her durumda özgürce uygulardı. Hükümdarı kısıtlayan iki temel unsur bulunmaktadır.

Bunlar Şeriat ve Töredir. Töre eski Türklerde yazısız hukuk kurallarıdır. Şeriat ise islamiyet ile beraber gelen dini kurallardır.

Türk Kağanları töreye uymak zorundadır. Türk islam kültürü bunu değiştirmez.

Hükümdarlık Alametleri Nelerdir ?

Eski Türklerde hükümdarlık alametleri çeşitlidir. İslamiyet ile beraber Hutbe okutmak, en önemli hakimiyet sembollerinden biri haline gelmiştir.

Hilat ve / veya Tıraz adı verilen özel giysiyi giymek

Hükümdar adına para bastırılması

Hükümdarın veya boyun özel sancağı (Bayrak) . Günümüzde de bayrak çok önemli görülen bir hakimiyet ve bağımsızlık sembolüdür.

Otağ, yani Saltanat çadırı. Çadır dediğime bakmayın saraydan farksızdır.

Nevbet, yani davul. Sarayın önünde günde 5 vakit davul çalınır. 5 vakit namaza işaret eder. Sadece hükümdar 5 vakit çaldırabilir. Veliaht şehzadeler, melikler 3 vakit çaldırabilirler.

Tuğra, hükümdarın özel nişanesidir. Bu özel sembol, genellikle fermanlara işlenir. Türk islam kültürü tuğra açısında farklılık göstermemiştir.

Türk İslam Devletleri ve Saray

Genellikle Erkek ve kadınlar farklı alanlarda bulunurdu ve birbirini görmezdi.

“Haremlik” ve “Selamlık” adını verdiğimiz bu sistemde Harem hükümdar ve ailesinin ortak yaşam alanıdır. Buraya sadece özel izinli görevliler girebilirdi.

Selamlık adı verilen alan ise devlet görevlilerinin bulunduğu ve devletin idare edildiği alandır.

Saray içerisinde devlet adamı yetiştirmek amacıyla “Enderun” isminde bir okul vardır. Enderun, devrin sağlam ve iyi eğitiminin verildiği bir okuldur. Dersler genellikle uygulamalı olarak verilir. Ülkedeki en zeki çocuklar buralarda eğitilerek bürokrat yetiştirilir.

Türk İslam Kültüründe Saray Tabiri

Her dönemde saraya farklı isimler verildiğini biliyoruz.

Karahanlılar devletinde saraya “kapu” adı verilirdi.

Selçuklular devrinde saray “Bargah” ya da “Dergah” olarak isimlendirilirdi.

Osmanlı Devletinde ise “Bab-ı Ali” “Derssaadet” gibi isimler verilmiştir.

Türk islam devletleri nde “Hacip” önemli bir yere sahiptir. Genel itibariyle padişah veya hükümdarın halk ile olan iletişimini sağlayan teşrifat işlerini bu kişi yürütür. Hükümdarın en güvendiği kişi “Hacip” olmalıdır.

Sırdaş kişilerden seçilirler. Türk islam kültürü kapsamında neredeyse en önemli kişidir.

Osmanlı Devletinde Hacip ünvanı yerine “Mabeyn” ünvanı kullanılırdı. ” “Mabeynci” Bakınız DİA Mabeyn-i Hümayun maddesi

Diğer Saray Görevlileri

Vezir-i Azam veya Sadr-ı Azam : Hükümetin başında bulunan baş vezirdir. Hükümet işlerini yürütür. Hükümdarın yardımcısıdır.

Emir-i Hares : Hükümadar karşı bizzat işlenmiş suçlar varsa bu suçların araştırılması ve cezalandırılması ile ilgilenir.

Vekil-i Hass : Saray içerisindeki idarenin başıdır. Sarayın ihtiyaçlarını karşılar. Düzeninden sorumludur.

Silahdar : Hükümdarın özel silahlarını ve bu silahların bakımını onarımını yapan kişidir.

Emir-i Çaşnigir : Saraydaki mutfak ve yiyecekler ile ilgilinen kişidir.

İdişçi başı veya Şarabdar : Saraydaki her türlü içki ve şerbetten sorumlu olan kişidir. Burada içki : içilen şey manasındadır. Bu gün içilen alkol manasına gelmez.

Camedar : Hükümdar ve saray soylularının kıyafetleri ile ilgilenen baş terzidir.

Emir-i Candar : Can emiri yani hükümdarın ve ailesinin canını korumakla görevli özel muhafız birliğinin başıdır.

Emir-i Alemdar : Savaşlarda bayrağı ve sancağı tutan kişilere alemdar denir.

Emir-i Ahur : Saray ahırının sorumlusudur. Atlarla ilgilenir. Mirahur veya imrahor gibi isimleri de vardır.

Hansalar : Bu kişi de saray mutfağı ve yiyecekler ile ilgilenir. Han sofra , Salar başı demektir. Sofrabaşı , aşçı başı gibi manalara gelir. Farklı görevleri bulunabilir. Emir-i Çaşnigir ile aynı adam değildir.

Emir-i Şikar : Av görevlisidir. Av düzeni tertip eder ve süreci kontrol eder. Av süreçleri kalabalık toplu askeri harekatlar gibidir. Bu sebeple önemlidir.

Türk İslam Kültüründe Divan

Türk islam devletlerinde Türk islam kültürü kapsamında hükümdarın başkanlığında toplanan ve önemli devlet meselelerinin görüşüldüğü yere Divan denirdi. Bu divan çeşitli dönemlerde çeşitli isimlerle anılmıştır.

Karahanlılarda ve Selçuklularda Divan bölümleri aşağıdaki gibidir.

Divan-ı İstifa : Selçuklularda başında müstevfi isimli bir kişi bulunur. Ülkenin maliyesinden sorumlu kişidir. Günümüze kıyaslarsak ekonomi bakanıdır.

Karahanlılarda ise agıcı denir Divan-ı istifa başkanına.

Divan-ı Ali : Bakanlar kurulu olarak da düşünülebilir. Bütün vezirler katılır ve başında baş vezir bulunur.

Divan-ı Tuğra : Devletin içerde ve dışarda bütün yazışmaları ile ilgilenen divandır. Başında Tuğraî ismi verilen biri bulunur.

Divan-ı İnşa : Başında Münşi bulunur. Yine devletin devletin iç ve dış yazışmalarından sorumludur.

Divan-ı İşraf : Başında Müşrif bulunur. Teftiş işlerini yapan kişidir. Ekonomiyi ve diğer saray görevlilerini denetler.

Divan-ı Arız : Ordunun tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve davalarına bakılması işi ile ilgilenen divandır. Başında bulunan kişiye Emir-i Arız denir.

Divan-ı Pervane : Başında Pervaneci adı verilen kişi bulunur. Dirlik ve Tımar gibi toprakların dağıtımı ve tanzimi ile ilgilenen kişidir. Toprak bakanı dersek yanlış olmaz.

Türk İslam Kültüründe Hukuk

İslamiyeten önce Türk kültürünün temel hukuk anlayışı Töre’ye dayanıyordu. Töre Türk milletinin ve hakanlarının uymakla mükellef olduğu yazısız hukuk kurallarıdır.

Türler islamiyet ile tanıştıktan sonra ise bu kurallara Şeriat dahil olmuş ve Hem Örfi Hem de Şeri hukuk bir arada vukuu bulmuştur.

Şerî hukukun davalarına kadılar bakardı. Kadılar hem vali hem de adalet için bulunan yarguçlardır. Kadıları atayan kişi Kadu’l Kudat ismiyle görev yapan Başkadıdır.

Örfi hukukun başında ise Emir- Dad veya Dadbeg bulunur.

Divan-ı Mezalim : Hükümdara karşı işlenmiş suçların yargılandığı divandır. Başında Emir-i Dad bulunur. Hükümdar bizzat yargılama yapabilir.

Türk İslam Kültüründe Toprak Yönetimi

 

 

 

 

 

avicenna

Pedagojik makaleler ve her türlü faydalı bilgiyi sizlere sunmak için araştırmalar , analizler yapıyor ve özgün bilgilerle harmanlayarak sizlere sunuyorum. Destek olmanız beni mutlu eder. Teşekkürler

Bir Yorum

  1. Bursa’nın lider kompresör firması olarak ihtiyacınıza uygun çözümler sunuyoruz. Uzman ekibimizle tanışın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir