Makale

Hammurabi Kanunları Şakaya Gelmez

Hammurabi Şakaya Gelmez

Hammurabi, Babil ülkesinin bilinen en meşhur hükümdarıdır. Babillilerde Hammurabi Kanunları , devletin temellerinin atıldığı ve çok sert bilinen kanunlardır. Mezopotamya tarihinin en ünlü ve korunmuş kanunlarıdır dersek yanlış olmaz. Hammurabi , yazdırdığı kanunları Akad dilinde, Babil ülkesinin bilinen koruyucu tanrısı Marduk adına Esagila (Yüce) Tapınağında bir dikilitaş üzerine yazdırmıştır.

Hammurabi Kanunları kaleme alındıktan sonra Hammurabi, kanunları kendisine yazdıranın Güneş tanrısı olarak bilinen Şamaş olduğunu söylemiş , dolayısıyla kanunların da tanrısı sözü olduğunu belirtmiştir. Günümüzde bu kanunlar Louvre Müzesi’ nde sergileniyor. Hammurabi Kanunları’nı meşhur yapan şey ise kesinlikle çok sert kanunlar olmasıdır. Gelin beraber bu kanunları inceleyelim.

Hammurabi Kanunları Kral Hammurabi
Hammurabi Kanunları Kral Hammurabi

Hammurabi Kanunlarından Bazıları

“Hırsız, duvar delerek eve girerse, yine o duvarın önünde öldürülmek suretiyle öldürülür.”  Bu kanunun ne kadar caydırıcı olduğunu düşünürsek, pek de mantıksız değil. Devam ediyoruz.

“Yangın çıkmış olan bir ev için gelenler arasında ev sahibinin mallarına göz diken olursa, kendisi de o ateşin içinde yakılır.” Bu kanuna baktığımızda, yine caydırıcı bir kanun olduğunu görüyoruz. Kısas usulünün uygulanması adalet manasında bakıldığında oldukça kabul edilebilir bir yaklaşımdır. Hammurabi Kanunları kesinlikle kısas usulüne dayanır.

“Bir şahıs birinin özgürlüğünü kısıtlarsa, onun da özgürlüğü kısıtlanır.

“Bir şahıs hırsızlık yaparsa eli kesilir.  Birine tecavüz ederse erkeklik organı kesilir.” Günümüzde en çok tartışılan konulardan biri hadım cezası ve günümüzden  binlerce yıl önce bir toplum bu konuya son noktayı koymuş durumda.

Hırsızlık yapan birinin elinin kesilmesi islam toplumlarında görülen Şeriat kanunlarına benzemektedir. Dikkat edildiğinde islami şeriat kanunlarının eski Sami toplumlarında da görüldüğü tespit edilebilir. Sami topluluklarının adetlerini günümüzde de devam ettirdiğini söylemek doğru olur.

“Bir şahıs, kendisi ile aynı sosyal sınıfta olan birinin dişini kırarsa, o kişinin de dişi çekilir ve eşitlik sağlanır.” Hammurabi Kanunları ‘na baktığımızda gördüğümüz en önemli noktalardan birisi eşitlik ilkesine dikkat edildiğidir. Eşitlikten kasıt insanların birbirlerine olan davranışlarıdır.

Ancak burada bir şey dikkat çekmektedir. Sosyal sınıf farkılıkları görülmektedir ve bu durumun adaletle pek de alakası olmadığı düşünülebilir. Ancak ülkede adalet için yazılan kanunların aslında doğrudan halkın çıkarına değil devletin otoritesini arttırmaya yönelik olduğu unutulmamalıdır.

“Bir kişi başka bir kişinin gözünü çıkartırsa, ceza olarak kısas uygulanır ve o kişinin de gözü çıkartılır.” Kanun maddesinin sert olduğu açık, ancak birebir kısas yapılması oldukça adil.

“Bir şahıs eğer kendisinden daha alt tabakada olan birinin dişini kırarsa 166 gram gümüş öder.” Bu noktada eşitlik olmadığı ve sosyal sınıf farkının kişiye bir statü  ayrıcalığı sağladığı söylenebilir. Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, ceza kesilmesi ve kesinlikle bir şekilde mağduriyetin giderilmeye çalışılmasıdır. Hammurabi kanunları toplumsal infialin önüne geçmeye çalışmaktadır.

“Bir evlat babasını döverse o evladın iki eli kesilir.” Bu kanun maddesine bakıldığında ataerkil toplum yapısının ne kadar önemli olduğunu anlamak zor değildir. Ancak burada gizli bir mesaj yatmaktadır. Baba ailenin lideridir ve otoritedir. Babaya karşı gelmek otoriteye karşı gelmektir.

Kanunların Genel Yorumu

Otoriteye karşı gelmek ise devlete karşı gelmekle eşdeğerdir. Hammurabi Kanunları ‘nın otorite kurmak ve imparatorluğu güçlü tutmak adına, bir imparatorluk kanunları topluluğu olduğu unutulmamalıdır.

Şimdi çok önemli bir kanun maddesi yazacağım. Eğer günümüzde uygulanmış olsaydı hiç kimse zan altında bırakılmaz ve kimse kimseye iftira atamazdı sanırım. Kanunumuz şu :

“Bir kişi başka bir kişiyi bir konuda suçlarsa, iddiasını ıspatlamak zorundadır. Eğer ıspatlamazsa ölüm cezasına çarptırılır.” Hammurabi Kanunları‘ndan dolayı Kral Hammurabi‘yi sevmeye başladım 🙂

Son Olarak

Hammurabi Kanunları ile ilgili yaptığımız bu genel incelemede  dikkatimizi çeken iki nokta var. Biri eşitlik ilkesine oldukça riayet edilmesi ve kısasa kısas usulü ile davranılmasıdır.

Evet kanunlar oldukça sert gibi görünen kanunlardır. Ancak şeker veya simit çalmanın cezası değil, birine zarar vermenin cezasıdır. Eğer kaliteli bir toplum istiyorsak zararı en aza indirmemiz gerekmez mi ? Hammurabi kanunları ‘nın otorite kurmak adına, toplumu düzenlemek adına yapılmış kanunlar olduğu çok açık.

Dikkatimizi çeken ikinci nokta ise toplumsal sınıf farklılıklarının kanunlara yansımış olması ve bundan dolayı cezaların kısasa ait olan kısımlarında , eşitlik ilkesinin gözetilmediği. Adil olmanın gereği şüphesiz eşit davranmaktır.

Toplumsal sınıflar birbirine adalet manasında da, yaşamsal konularda da eşit değildir. Bu sebeple kanunlar uygulanırken asiller sınıfı kayırılmıştır. yine de toplumsal infiale sebebiyet verilmemesi için soylulara da bir takım cezalar verilmiş ancak bu cezalar maddi cezalara dönüştürülmüştür. Kefalet diyebileceğimiz bu sistemde mağduriyet para ile giderilmeye çalışılmıştır.

Konu ile ilgili araştırma yapmak isteyenler ” Hammurabi Kanunları pdf  “şeklinde arama yaparak tam metne ulaşabilirler.

avicenna

Pedagojik makaleler ve her türlü faydalı bilgiyi sizlere sunmak için araştırmalar , analizler yapıyor ve özgün bilgilerle harmanlayarak sizlere sunuyorum. Destek olmanız beni mutlu eder. Teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir